1595-1774 Yılları Arasındaki Süreçte Meydana Gelen Başlıca Siyasi Gelişmeler:

  • 1596 Haçova Muharebesi

    1596 Haçova Muharebesi
    1596 tarihinde gerçekleşen ve Osmanlı Devleti’nin galibiyetiyle sonuçlanan Haçova Meydan Savaşı; Osmanlı Devleti’nin kazandığı son büyük meydan muharebesi olmasından ötürü büyük bir öneme sahiptir. Bu savaş sırasında, III. Mehmed’in orduların başında bulunması da büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra ilk kez bir padişah, orduların başında sefere çıkmıştır. Osmanlı ordusunun Avusturya Arşidüklüğü ve Erdel Krallığı kuvvetlerine karşı kazandığı bir zaferdir.
  • 1606 Zitvatoruk Antlaşması

    1606 Zitvatoruk Antlaşması
    Uzun yıllar süren Osmanlı-Avusturya Savaşları’nı ve Osmanlı’nın Avrupa’daki hakimiyetini sona erdiren barış antlaşmasıdır. Osmanlı’nın Orta Avrupa’daki hakimiyetini sonra erdiren bir antlaşmadır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme devrinin sona erdiğini gösteren antlaşma olarak kayıtlara geçmiştir. Bölgedeki siyasi dengeler ve denklikler, Osmanlı aleyhine bozulmuş; Avrupa’daki güç dengesi Avusturya Arşidüklüğü lehine gelişmiştir.
  • 1612 Nasuh Paşa Antlaşması

    1612 Nasuh Paşa Antlaşması
    Nasuh Paşa Antlaşması Osmanlı devleti ile İran arasında gerçekleşen bir barış anlaşması olarak bilinmektedir. Bu anlaşma üç yıl süren savaşlar sonucunda imzalanmıştır. Bu anlaşma ile Osmanlı hem yeni bir ittifak devleti bulmuştur hem de doğu sınırını güvene almıştır. Ayrıca İran desteği ile Rus devletine de gözdağı vermeyi başarmıştır. Osmanlı devleti Nasuh Paşa Antlaşması ile doğuda daha fazla gidemeyeceğini anlamıştır.
  • 1618 Serav Antlaşması

    1618 Serav Antlaşması
    Serav Antlaşması, Osmanlı Devleti ile Safevi Devleti arasında imzalanmıştır. Safevi Hanedanı o tarihte İran' da hüküm süren hanedandır. Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında 1603 yılında başlayıp Serav Antlaşmasının imzalanması ile 1608 yılında sona eren bir savaş olmuştur. Savaşın çıkış nedeni Güney Azerbaycan, Irak ve Kafkaslar meselesi olmuştur. Bu savaştan Safevi Devleti galip gelmiştir.
  • 1621 Hotin Antlaşması

    1621 Hotin Antlaşması
    Osmanlı İmparatorluğu ile Lehistan-Litvanya Birliği arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır. 1620-1621 Osmanlı-Lehistan Savaşı'nı sonuçlandıran antlaşmadır. Çuçoro Savaşı'nda Lehistan'a karşı kazanılan bu büyük zafer sonucunda Osmanlı padişahı II. Osman Lehistan'ı tamamen dize getirerek Osmanlı Devleti'nin sınırlarını Baltık Denizi'ne kadar uzatabileceğini düşündü ancak bunun sonucunda çok büyük kayıplar verdi.
  • 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması

    1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması
    IV. Murat'ın Bağdat Seferi sonucunda 14 yıldır Safevilerin elinde bulunan Bağdat'ın fethinden sonra Osmanlı Devleti ile Safevî Devleti arasında1639'da imzalanan, 1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşını sona erdiren ve bugünkü Türkiye-İran sınırını büyük ölçüde belirleyen barış antlaşmasıdır.
  • 1664 Vasvar Antlaşması

    1664 Vasvar Antlaşması
    1664'te Osmanlı İmparatorluğu'yla Avusturya Arşidüklüğü arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır. 1663-1664 Osmanlı-Avusturya Savaşı'nı sona erdirmiştir. Antlaşma ile Osmanlılar aldıkları kaleleri ellerinde tuttukları gibi, Erdel üzerinde yeniden avantajlı konuma geçmişlerdir.
  • 1669 Girit’in Fethi

    1669 Girit’in Fethi
    Osmanlı-Venedik savaşlarının beşincisine verilen addır. Savaş Venedik Cumhuriyeti ve müttefikleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında gerçekleşmiştir. Oldukça uzun soluklu bir savaş olmuş ve tam 24 yıl sürmüştür. Savaş tüm Akdeniz, Ege, Dalmaçya ve Girit bölgelerini etkisi altına almıştır. Osmanlı'nın galibiyeti ile sonuçlanan savaşta Girit alınsa da, Kandiye Kalesi direnerek Osmanlı'ya büyük bir zorluk yaşatmıştır.
  • 1672 Bucaş Antlaşması

    1672 Bucaş Antlaşması
    Bucaş Antlaşması, 18 Ekim 1672 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile Lehistan-Litvanya Birliği (Polonya) arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır. Bu antlaşma Osmanlı Devleti'nin Batı'da toprak kazandığı son antlaşmadır. Ayrıca Osmanlı Devleti, Bucaş Antlaşması ile batıda en geniş sınırlarına ulaşmıştır.
  • 1681 Bahçesaray Antlaşması

    1681 Bahçesaray Antlaşması
    Çehrin ya da daha çok bilinen adıyla Bahçesaray Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu ile Moskova merkezli Çarlık Rusya arasında imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre Rusya Çarlığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında yirmi yıl süreyle barış hüküm süreceğine karar verilerek bu konuda mutabakata varılmıştır. Rus Çarlığı ile Osmanlı İmparatorluğu arasında yapılan ilk resmi antlaşmadır.
  • 1683 II. Viyana Kuşatması

    1683 II. Viyana Kuşatması
    1683 yılında IV. Mehmet devrinde Osmanlı İmparatorluğu'nun Viyana'yı kuşatması ile gerçekleşen bir duraklama dönemi savaşıdır. 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya Arşidüklüğü arasında yapılan savaşların en uzun süreni bu kuşatma ile başladı.Viyana bozgununun sorumluluğunu taşıyan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa idam edildi.
  • 1699 Karlofça Antlaşması

    1699 Karlofça Antlaşması
    Osmanlı ile başlarında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu bulunan diğer Kutsal İttifak devletleri arasında imzalanmış olan bir barış antlaşmasıdır. Karlofça Antlaşması Osmanlı İmparatorluğu'nun batıda büyük çapta toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Karlofça Antlaşması'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu kaybettiği toprakları geri alma siyaseti izlemeye başlamıştır. Ayrıca duraklama dönemi biterken, gerileme dönemi başlamıştır.
  • 1700 İstanbul Antlaşması

    1700 İstanbul Antlaşması
    1700 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya Çarlığı arasında yapılan ve 1686-1700 Osmanlı-Rus Savaşını sonuçlandıran bir barış antlaşması. 1699'daki Karlofça Antlaşması'nın devamı niteliğindedir. Bu antlaşmanın hükümlerine göre Osmanlı Devleti Azak Kalesini Rusya'ya bıraktı. Onun yerine Rusya'nın Taganrog'da inşa ettiği kaleyi kabul etti. Böylece Rusya Karadeniz'de kendisine sağlam bir yer yapmış oluyordu.
  • 1711 Prut Antlaşması

    1711 Prut Antlaşması
    Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında yapılmış bir antlaşmadır. Rusya, Osmanlı Devleti ile mücadelesinde kendi lehine bir zemin yaratmak istiyordu. Osmanlı içinde yaşayan Ortodoks toplumları kışkırtarak Osmanlı Devleti'ni zayıflatacak ve yapacağı savaşlarda daha önce kaybettiği toprakları geri alacaktı.
  • 1718 Pasarofça Antlaşması

    1718 Pasarofça Antlaşması
    1715-1718 Osmanlı-Avusturya-Venedik Savaşı'na son veren, yukarı Sırbistan, Belgrad ve Banat yaylasının Avusturya'ya; Dalmaçya, Bosna ve Arnavutluk kıyılarının Venedik'e verilmesi, Mora Yarımadası'nın Osmanlılarda kalması gibi maddeler içeren 1718'de imzalanan antlaşmadır. İki ay kadar süren konferanstan sonra; Avusturyalılar ile yirmi madde ve bir ilâve, Venediklilerle de 26 madde üzerinden, 21 Temmuz 1718 tarihinde antlaşma imzalandı.
  • 1730 Patrona Halil İsyanı

    1730 Patrona Halil İsyanı
    Patrona Halil İsyanı, Osmanlı Devleti'ndeki Lale Devri'nin sonunu getiren ayaklanmadır. Patrona Halil idaresindeki ayaklanma 28 Eylül 1730'da başlayıp günlerce sürmüştür. Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa idam edilmiş; Sultan III. Ahmed tahttan indirilmiş ve yerine yeğeni I. Mahmud tahta geçirilmiş ve sonradan Lale Devri adı verilen devir sona erdirilmiştir.
  • 1732 Ahmet Paşa Antlaşması

    1732 Ahmet Paşa Antlaşması
    Ahmed Paşa Antlaşması, 10 Ocak 1732 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu ile Safevîler arasında imzalanmış bir antlaşmadır. 1730-1732 Osmanlı-Safevî Savaşı'nı sona erdirmiştir. Ahmet Paşa Antlaşması Maddeleri:
    1.Dağıstan, Tiflis ve Genci Osmanlı Devleti’nde kalacak.
    2.Kirmaşah, Hamedan ve Tebriz Safevilere bırakılacak.
    3.Aras ırmağı Kuzey’de iki ülke arasındaki sınır olarak belirlenmiştir.
    4.Güney bölgesinde sınır olan Kasr-ı Şirin değişmemiştir.
  • 1739 Belgrad Antlaşması

    1739 Belgrad Antlaşması
    1736'da Kırım Tatarları'yla olan sınır anlaşmazlıklarını bahane eden Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş açtı. 1737'de Avusturya da Rusya'nın müttefiki olarak savaşa katıldı. Üç koldan Osmanlı arazisine hücuma geçen Avusturya orduları Niş'e kadar ilerledikten sonra, ardı ardına yenilip geri atılınca Avusturya hemen İstanbul'da Fransız Elçisi olan Villeneuve Markizi'nin aracılığı ile barış görüşmelerinde bulunmak istedi.
  • 1740 Kapitülasyonların sürekli hale gelmesi

    1740 Kapitülasyonların sürekli hale gelmesi
    1.Mahmut zamanında Osmanlı Devleti Fransa'nın Rusya ve Avusturya ile imzaladığı Belgrat Antlaşmalarında ki arabuluculuğu nedeniyle bu antlaşmayı imzalayarak Fransa'yı ödüllendirdi. Fransa'ya verilen Kapitülasyonlar sürekli hale getirildi. Fransa'ya verilen kapitülasyonlar, bu devletin I. Mahmud devrinde Osmanlı Devleti'ne Avusturya ve Rusya ile imzalamış olduğu Belgrad Antlaşması'nda arabuluculuk ederek yardım etmesi sonucu, ödül olarak sürekli hale getirilmiştir.
  • 1746 Kerden Antlaşması

    1746 Kerden Antlaşması
    Kerden Antlaşması veya Karden Antlaşması, 14 Eylül 1746 tarihinde Osmanlı Devleti ile Afşar Hanedanı'nın kurucusu Nadir Şah'ın ve Raziya Sultan'ın yönettiği İran arasında İran'da imzalanmış bir antlaşmadır. 1742-1746 Osmanlı-İran Savaşı'nı sona erdirmiştir. ran devleti ve Osmanlı devleti arasındaki toprak sorunu sebebiyle çıkan savaş sebebiyle yapılmıştır. Kerden Antlaşması 1742 yılında başlayan toprak sorunu sebebiyle çıkan savaşın sonucunda imzalanmıştır.
  • 1770 Çeşme Baskını

    1770 Çeşme Baskını
    Çeşme Deniz Muharebesi, 5-7 Temmuz 1770 tarihleri arasında Rus donanması ve Osmanlı Donanması arasında Çeşme Körfezi açıklarında yapılmıştır. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı'nın bir parçası olan bu çatışmanın sonucunda Osmanlı Donanması Ruslar tarafından tamamen yok edilmiştir. Çeşme Deniz Savaşı Osmanlıların İnebahtı Savaşı'ndan sonra denizlerde aldığı ilk büyük yenilgiydi. Osmanlı Devleti bu savaştan sonra bir süre efektif donanmasız kaldı.
  • 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması

    1774 Küçük Kaynarca Antlaşması
    Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasındaki 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı’nı sona erdiren ve Osmanlı Devleti‘nde önemli toprak kayıplarına yol açan antlaşmadır. Güney Dobruca’daki Küçük Kaynarca kasabasında imzalandığından bu adı almıştır. Osmanlı Devleti, bu antlaşmayla ilk defa Müslüman ve Türk olan bölgeleri yitirmiş, Kırım Hanlığı ile ona bağlı Kuban ve Bucak Tatarlarının müstakilliğini tanımak durumunda kalmıştır.