-
İstanbul’da sokakların elektriklendirilmesine
yönelik olarak tespit edilebilen ilk girişim 1878 yılına
aittir. Bu yıl bir Fransız firması İstanbul sokaklarının
aydınlatılmasını talep etti. Paris Umumi Elektrik Şirketi(Société Générale d’Electricité de Paris) adına Mösyö Charles Toucas, 17 Aralık 1878 tarihinde Şehremaneti’ne
yaptığı başvuruda İstanbul sokaklarının elektrikle
aydınlatılmasına talip olduklarını beyan etmişti. -
7 Eylül 1879 tarihinde, Paris Umumi Elektrik Şirketi’ne imtiyaz veren ferman-ı âli çıktı. Şirket temsilcisi Charles Toucas, 13 Kasım 1879 tarihli bir dilekçe ile Hariciye Nezareti’ne başvurdu. Yurt dışından gelecek mühendislerin ve aletlerden önce Yıldız Sarayı’nda bir deneme yapılması için izin isteniyordu. Padişahın huzurunda yapılacak böyle bir deneme “Jablochkoffe” mucitleri ve uygulayıcısı Paris’teki sanayicileri son derece memnun edecekti.
-
Fabrika Haliç’teki Tersane bünyesinde inşa edilecekti. Çalışmaların sürmesi ve makinelerin yerleştirilmesiyle 1888 yılı Aralık ayında fabrika inşaatı tamamlanmıştı.12 Aralık 1888
tarihinde elektrik fabrikasının açılışı yapıldı. -
İzmir şehrinin elektriklendirilmesi
için imtiyaz talep eden Alman uyruklu Ferdinand’la,
İstanbul’un da elektriklendirilmesi için müzakereler
yapılmasını istedi (Mayıs 1889) -
Avrupa’da kullanılan bir elektrikli
araba siparişi 1889 Mayıs’ında
gemi ile İstanbul’a getirilmişti. Padişah
için bir de elektrikli sandal sipariş edildi. Bu sandal daimal edildiği fabrikada tecrübe edildikten sonra 1889 Haziran’ında İstanbul’a ulaştı. -
Mekteb-i Sanayi öğrencilerinin iaşesini temin
etmek amacına yönelik, mektebe ait Galata’da bir mağaza bulunuyordu. Galata’daki bu mağaza, hazır giyim ticareti yapan Mösyö Esteban tarafından
kiralanmış, tadilat aşamasında mağazanın elektriklendirilmesi meselesini gündeme getirmiş -
1905 yılında Beyoğlu’ndaki bazı oteller ve dükkânlarda elektrik kullanılıyordu.17 1906 yılında Serkl Doryan (Cercle D’Orient) Kulübü yurt dışından getirilen elektrikli makine ile aydınlatılmıştı. Aynı yıl padişahın doğum gününde Ertuğrul gemisinde elektrikli aydınlatma suretiyle şenlikler yapılması da söz konusu oldu.
-
1907 yılında, imkânı dikkanlar için elektrikli
aydınlatma daha kolay hâle gelmişti. Beyoğlu’nda Büyük Kulüp elektrik kullanmaya başlamış, aynı yıl Almanya’dan Mösyö Rayzır adına gelen 19 sandık elektrik aletine, tıbbi alet olup olmadığına bakılmaksızın geçiş izni verilmişti.1907 Ağustos’unda tiyatro binalarında serbestçe elektrik
kullanılıyordu. İngiliz uyruklu iki müteşebbis, sinema gösterileri yapmak üzere, biri dörtdiğer sekiz beygir gücünde iki elektrikli makine getirmek üzere izin aldı -
Bu dönemde II. Abdülhamid, İstanbul şehrinin
elektrikle aydınlatılması imtiyazını 1907 Aralık ayında, bir devlet müessesesi olan Tophane-i Âmire’ye verdi. Bu durum Tramvay Şirketi’ni harekete geçirmişti. Şirket müdürü Mösyö Perdikaris birtakım öneriler getirdi. -
İstanbul’un Rumeli yakasının elektriklendirilmesi ve
tramvayların elektrik gücü ile çekilmesi imtiyazının,
Budapeşte’de bulunan “Société Anonyme
d’Electricite Ganz” Şirketi’ne verilmesi kesinleşti
oluyordu. İmtiyazın süresi 50 yıldı. Nafıa Nezareti’nce yapılan çağrı üzerine İstanbul’un
elektriklendirilmesi için açılan ihaleye dünyanın önde
gelen firmaları arasında yer alan sekiz yabancı şirket
ve ortaklık başvurdu. -
-
1911 yılı Eylül ayında Tünel, SOFINA uzantısı olarak
Tramvay ve Elektrik şirketlerini
bünyesinde barındırmak üzere Union Ottoman
Société d’Intreprises Electriques à Constantinople
(İstanbul Konsorsiyumu) ismi altında bir konsorsiyum oluşturuldu, 6 Alman, 7 Fransız, 6 Belçikalı, 6 Belçika-Macaristan ortaklığı ve bir İsviçreli gruptan meydana gelmekteydi. İstanbul’da ulaşım ve elektriklendirme ile ilgili
çeşitli girişimleri yapmaya ve bu sektörleri kontrol
altında bulundurmayı hedeflediler -
1913 yılında Macar Ganz Firması tarafından inşa edilen santral, Osmanlı İmparatorluğu’nun şehir şebekeli ilk elektrik santrali olarak hizmete girmiştir. İlk yıllarda saraylara, resmi kurumlara ve tramvay hatlarına enerji sağlayan tesis, zamanla elektrik dağıtımını Galata, Haliç ve Karaköy gibi merkezlerden Bakırköy ve Sarıyer’e kadar genişletmiş; böylece İstanbul’un hem fiziksel çehresini hem de toplumsal yaşamını kökten dönüştürmüştür.
-
6 Şubat 1914 tarihi itibarıyla fabrikada elektrik üretimini geçilmiş ve Hallaçyan Efendi tarafından ilk lamba yakılmıştı. Sonraki günlerde diğer eksiklerin
tamamlanmasıyla fabrika, tam manasıyla faaliyete
geçmiş ve 11 Şubat 1914 tarihinde tramvaylara elektrik verilmiştir. 14 Şubat 1914 tarihinde ise şehre ilk elektrik verilmiştir. -
1923-1933 döneminde İstanbul, elektrikle birlikte
modernleşme sürecinin altyapısını ve dinamiklerini
oluşturmaya başlamış ve bu süreç zamanla şehrin
ekonomik ve sosyal hayatında önemli bir değişimin
zeminini hazırlamıştı. Elektrik bu dönemde, şehrin tarihsel dönüşümünde ve modernleşmesinde fonksiyonel ve öncü
bir rol oynamış, en azından bu dönüşümü hızlandıran etkin bir araç olmuştur -
Aynı şekilde, sanayi kesiminde
de elektrik kullanımı sürekli artıyordu. 1928 yılı sonu
itibarıyla şehirde toplam 1.850 sanayi kuruluşu elektrik
şirketinin abonesiydi. -
1938’de millileştirilerek İstanbul Belediyesi’ne devredilen santral, 1983 yılına kadar aktif olarak çalışmış ve şehrin artan enerji ihtiyacını uzun yıllar boyunca büyük ölçüde karşılamıştır. 1968 yılına gelindiğinde İstanbul’un elektrik tüketiminin %92’si hâlâ bu tesisten sağlanıyordu. Başlangıçta İstanbul’u tek başına besleyen Silahtarağa, 1950’lerden sonra Anadolu’daki enerji sistemleriyle entegre olmuş, 1967’de Ambarlı Santrali’nin devreye girmesiyle Batı Anadolu şebekesine de bağlanmıştır.
-
Enerji Müzesi, Avrupa’daki endüstri, teknoloji ve bilim müzelerine verilen “Micheletti Ödülü” kapsamında 2012 yılında DASA Ödülü’nü aldı.